16 Ekim 2007 Salı

groove armada'nın uzuuuuun röportaj metni!


işte yukarıda bahsi geçen Groove Armada roportajinin tam ve hayli de uzun metninin bir bolumu...

* TS W910i ruh durumunuza göre çalma listesi seçmenize izin verdiğine göre, bize şu an belirgin koşullarda dinlemekten zevk aldığınız telefonunuzdaki favori parçalarınızı söyleyebilir misiniz?

GA Tabi ki.

TS Sakinleşmek sizin için çok önemli olmalı. Stres düzeyinizi anında düşüren bir parça var mı?

Tom: Benim için klasik aşk şarkısı: You’re All I Need to get By - Tammy Tyrell ve Marvin Gaye.
Andy: Curtis Mayfield – Billy Jack – yapılmış en büyük chillout albüm.

TS Sizi gülümseten parça hangisi?

Tom: Fleetwood Mac’tan Dreams –herkesin yalnız söylediği, geçen yılın bir tour-bus klasiği!
Andy: Benim için Future Sounds of London’dan Papua New Guinea, yakında yeniden keşfettiğim, beni gülümseten parça!

TS Hangi parça sizi evde, DJ lik için çıkmaya hazırlanırken parti havasına sokar?

Tom: Sugardaddy’den LoveHoney –yaramaz bir plug. Ben de o grupta yer aldım ve DJ setlerime her zaman bununla başlarım.
Andy: Canlı Groove Armada sesinin çılgınlığını temsil eden Lightsonic’in eşsiz re-rub’ı.

TS Bir konsere yetişmeye çalışıyorsunuz. Yoğun trafikte arabada sıkışıp kalırmışsanız ve siz şimdiden 30 dakika geç kalmışsanız. Neşelenmek için hangi parçayı dinlerdiniz?

Andy: Pencereler aşağı indirip sesi açar, The Klaxons’dan Grace’in “Its not Over”ı dinlerim.

Tom: Benim için Outcast’ten “Hey Ya” olmalı.

TS Ve son olarak, sizler çok formda görünüyorsunuz. Parkta koşarken dinlediğiniz belirli bir parça var mı? Gerçekten sizi harekete geçiren bir şey?

Tom: 80’lerin bir klasiği: “Diggin Your Scene”, Blow Monkeys’den. Daha dün bununla bir koşuya çıktım.

TS Arkadaşlar teşekkürler, şimdi izleyen gazetecilerimizin yolladığı bazı sorularımız var…

TS W910i hakkında sizin için bir telefon anlamı ile ilgili ne dersiniz?

Andy: Bizim için her şey müzik hakkında, bu, otomatik olarak birlikte gelen büyük bir belleğin kombinasyonu. Saklanacak inanılmaz sayıda parça var. Ve ruh durumuna dayalı SenseMe™ fonksiyonu, bu bir şeyler yapmanın ilginç bir yolu.

TS Müzikal etkilenimleriniz kimlerdir?

Tom: Oldukça geniş, bu yüzden Groove Armada’nın sesi böyle. Fakat Prince diyebilirim. Londra’daki son konserinden sonra –inanılmaz sıra dışı bir gösteri idi.

TS Müzikal üretim stiliniz chilled’den teknoya, hip hoptan elektronikaya kadar çok geniş –bunu başka ne etkiliyor?

Andy: Büyük bir bölümü canlı parçalar. Çaldığımız festivallerde dünyanın en iyi dans parçalarını çaldık. Bu yaz Sırbistan’a, Almanya’ya ve kısa süre önce de Moskova’ya gittik. Bunları çaldığınızda müziği değişik durumlara uyarlıyorsunuz ve tabi ki yüzlerce orkestra dinliyorsunuz.

TS DJ ve canlı yorumcular olarak sürekli hareket halinde olmalısınız. Bu hayatınızı nasıl etkiliyor?

Tom: Oldukça yoğun bildiğiniz gibi. Dikkatli olmak zorundasınız ve şikâyet etmemelisiniz. Eğer şov işindeyseniz heyecanlı ve telaşlı hayat tarzınız hakkında şikayete başlayamazsınız. Çoğunlukla çalacağım tüm parçaları dinleyemeden performanslara gidiyorum. W910i ile parçaları gözden geçirebilirim. Bu da benim küçük revizyonum olur!

TS Yıllar içinde ürettiğiniz en favori chilled/dans parçası hangisi?

Andy: Birini seçmek hiçbir zaman kolay değildir, biz yakında çıkacak GA10 için hemen hemen 33 tane seçtik. Chill’de “At the River” kesinlikle açık bir seçim. Henüz duymadıysanız olasılıkla asla duymayacaksınız. Biz biraz daha sıra dışına gideceğiz. Yeni Soundboy Rock albümünden “What’s Your Version” isimli parça.

TS Eşsiz Lightsonic remix hakkında bir şeyler söyler misiniz?

Tom: Bu, orkestra ile yaptığımız canlı performansın bir versiyonu. Konser ortamı için yeniden yazıyor ve yeniden ayarlıyoruz. Bu versiyon stüdyoda yapıldı ama festival sound’u olmak üzere düzenlendi.

TS Sizin 10. yıldönümünüz ve bu harika mini-mix’ bizim için hazırladınız. Biraz bundan bahsedin.

Andy: Bu bir mücadeledir, tüm track’ı 5 dakikanın içine sığdırma mücadelesi, hepsi var. Çok yavaş başlar ve sonuna doğru canlandıran bir son oluşturur. Hatırladığınız ve Groove Armada olarak bildiğiniz her şey umarız ki bu kısa versiyonda mevcuttur.

TS Ve işte burada: NE1CO tarafından bu gün için özel yaratılmış harika görüntüler eşliğinde, eşsiz Groove Armada 10. yıldönümü Sony Ericsson mini-mix’i.

Internet yolu ile sizlerden gelmiş çok fazla sorumuz var –katıldığınız için çok teşekkürler, ilk soru Groove Armada’dan Tom ve Andy için.

Yunanistan, Mad TV’den Natasha: 10 yıllık kariyerinizdeki en iyi ve en kötü anlar nelerdir? Belki de önce pozitife konsantre olalım, en iyisi için ne dersiniz?

GA: Bilirsiniz birçok oldu, 10 yıl oldu, 10 yıldır sürüyor, fakat sanırım bu yaz Londra’da, Victoria Park’ta Lovebox denilen bir festivale katıldık. Bu yılki müthişti. Bizden önce Blondie gecenin baş sanatçısıydı –harika bir performans– sonra ertesi gece şovun başı bizdik. Çok heyecan verici olduğunu düşünüyorum. 10 yıl sonra, kendi şovunda başta olmak, 30.000 kişilik bir kalabalık, Londra’da güzel bir gece, çok özel görünüyordu

TS: Ve en kötü an Andy?

GA: Sanırım Amerika’daki ilk büyük mücadelemizde oldukça da komik sayılabilecek en kötü an yaşadık. New York’a uçarken Elton John’a Andy Warhol söyleşi dergisi partisi için teşekkürler. Mutlak A sınıf ünlüler kastı. Sahneye çıktık ve o an klavyelerden biri –nereden bulduğunu bilemediğim– müthiş bir itfaiye sesi çıkardı. Maalesef bu problem üç kişinin sorunu çözmek için tüm konser süresince uğraşmasına rağmen devam etti.

TS: Eminim ki şimdi ne zaman itfaiye sesi duysanız bu anılarınızı hatırlıyorsunuz! Stefan için Güney Afrika, Die Burger’den Tanya’dan bir sorum var –Sony Ericsson neden bu girişinde özellikle Groove Armada’dan kişilerle ekip kurdu?

SS: Sanırım, çünkü Groove Armada 10 yıldır devam ediyor, büyük performans olan yıldönümü ve bu telefona baktık ve SenseMe™ fonksiyonu ile, değişik ruh durumların olduğunu ve bu ruh durumlarına göre müziğini sınıflandırabileceğini gördük. Groove Armada’nın çok yönlü müziği vardır, telefona uyabilecek ve onu ve SenseMe™ fonksiyonunu ilerletecek değişik müzik stilleri vardır.

TS: Sonraki soru Free Magazine’den, Yunanistan’dan Christos Tom ve Andy’e yeni teknolojilerin müzik endüstrisini nasıl etkilediğini soruyor?

GA: Zaman değişti ve geçen 10 yıldır içinde ve üzerinde çalıştığımız dünya temelde bitti. Diğer yandan da oldukça korkabilirsiniz çünkü geleneksel gelir akışları yok oldu ve müzikten geçinmek, stüdyo parasını ödemek ve iyi müzik yapmak için yeni yollar bulmanız gerekiyor. Fakat aynı zamanda “canlı” yöntemini, telefonları, interneti kullanmak ve rekabeti aşmak için yeni yollar bulmak ve müziğinizi duyurmak için yaratıcı olma zamanı.

TS: Tüm bu yeni indirme ve özellikle W910i ile müzik dinlemek gibi yollarla insanların bütün yeni teknolojilere teşekkür ederek müziğe daha fazla girdiğini düşünüyor musunuz?

GA: Kağıt üzerinde daha kolay. Fakat asıl sorun herkes bunu yapabilir ve sonuçta büyük bir rekabet olur. Ve sanırım burada belirttik, bu müziği kategorize etmenin ve müziğinizi insanların dinlemesi için bu kategorilere sokmanın bir yolu.

TS: UK, NOTW’dan Trevor, Trevor Groove Armada’nın geleneksel CD’ler yerine mobil telefonlar, internet kayıtları için single çıkarmayı düşünüp düşünmediğini soruyor.

GA: Bilmiyorum. Geleneksel şekilde daha yeni birkaç single çıkardık fakat her şeyin haftadan haftaya, aydan aya değiştiğini düşünüyorum. Bu nedenle gerçekten bir şey söylemek zor. Ve sonunda sanırım evet, olasılıkla gidilecek yol bu. Geleneksel konseptin şimdilerde yok olmaya başladığını düşünüyorum.

TS: Bulgaristan’dan Intro’ya gidiyoruz, Maria şu an oradan bağlanıyor, şu an çevrimiçi, müzik yapmadığınız ve prodüksiyonda olmadığınız zaman neler yaptığınızı öğrenmek istiyor?

GA: Aslında müzik yapımı ve üretimi ile ilgili şeyleri bir şekilde organize etmek veya eğer yollarda çok zaman harcamazsak, parti sonrası gösterimler ve futbol izlemek.

TS: Bir sonraki Türkiye’den… Akşam gazetesinden Selin Özavcı, Kylie Minogue ile işbirliğiniz hakkında bilgi almak istiyor. Bununla ilgili bazı yazılar okudum. Kylie’nin yeni albümü gelecek ay çıkıyor, siz de bunun içindesiniz. Bize hikâyeyi anlatırmısınız? (bu benim sorum olduğu için bold'ladım! :)

GA: Basit bir hikaye aslında. Diğerleri ile birlikte biz de müziğimizi koyduk. Bir stüdyo toplantımız oldu, güzel ses verdi ve bir tane daha programlandı fakat zaman geçti –hepsi bu kadar.

TS: Şimdi Hollanda, Charlotte şimdi bağlandı, Glamour dergisi için çalışıyor- işbirliği yaptığınız kişileri ve vokal sanatçıları nasıl seçtiğinizi soruyor çünkü son 10 yılda her çeşit stille çalıştınız. Ayrıca gelecekte kiminle çalışmak istersiniz?

GA: Yerleşik bir metot yok biliyorsunuz. Bir müzik parçası yazarsınız, bu alışkanlık olarak genelde başlama şeklimizdir. Sonra oturur ve bunda kimi duymayı isteyeceğimizi düşünürüz. Richie Harris’ten Mutya gibi çağdaş sanatçılara kadar her çeşit sanatçı ile çalışmamız gerekir. Mutya için olan şarkı iyi bir örnek, sadece oturursun ve sadece düşünürsün, bu pop müziğe benziyor, yani hepsi müziği dinlemek ve aklına bir fikrin gelmesi temeline dayalı.

TS: Türkiye’de basılan Radikal gazetesinden Maide de oldukça ilginç bir soru soruyor: “Mark Ronson’un müziği hakkında ne düşünüyorsunuz? Çünkü yine bir DJ ve prodüktör ve son birkaç yılda çok popüler olmuş biri…”

GA: BBC Radio One’da bir canlı oturum için “Stop Me” cover’ına bir cover yaptık. Yeni bir albüm yaptığı ile ilgili bir söylenti duydum. Kendi materyali, hangi yöne gideceğini merak ediyorum. Çünkü son albümünden sonra her yöne gidebilir…

GA: Stilini seviyorum, iyi-bağlantılı bir genç adam ve net bir şekilde yeteneği var.

TS: Bu da, UK, LBC Radio’dan Jo Parkerson’dan, Sugarbabes’in Mutya’sı için neden şarkı yazmaya karar verdiğinizi soruyor?

GA: Aslında özellikle onun için yazmaya karar vermedik. Mutya fikri ortaya çıkana kadar sürekli değişti. Fakat o zamandan itibaren bilgisayarımda çalışma ismi olarak “Song for Mutya” olunca, isim vermeye gelince daha iyi bir isim koyamadık ve: Song for Mutya (Kontrol dışı), ve bu oldu.

TS: Bulgaristan, GSM’den Desislava, Bulgaristan’da çaldığınızı biliyorum. Stefan, bu size teknik bir soru -W910i daha çok bir telefon mu yoksa müzik çalar mı? SE için hangisi daha önemli?

SS: Telefonun bu iki yönü arasında bir ayrışım yapmak çok zor. Fakat biz telefon üreticileriyiz. Dolayısı ile bu öncelikle bir cep telefonudur. Fakat eğlence yönünü bütünleme konusunda özellikle müzik çalar ya da video oynatıcı üzerinde duruluyor. Hangi müziği istiyorsan yap. İşte bu da tam da bizim insanların yapmasını istediğimiz şey -müziğin keyfini çıkar, fotoğraf çek ve entegre ol. Artık birden fazla cihaz taşımanıza gerek kalmadı. Özellikle bu ürünle ileriye doğru büyük bir adım attığımızı düşünüyorum.

TS: UK, XFM’den Lliana Bird’den bir başka soru. Daha önceki MP3 çalarlara göre W910i’nin avantajlarının neler olduğunu soruyor. Çünkü pazarda hala diğerleri mevcut?

SS: En büyük avantajlarından biri de müzik dinlerken çevrimiçi olabilir ve diğer birçok fonksiyonu aynı anda kullanabilirsiniz. Böylece oyun oynayabilir, mesaj yazabilir, MP3’lerde biraz zor olan müzik dinlerken e-postalarınızı indirebilirsiniz. Ayrıca, ürünü ileri geri sallayarak parçaları atlayabileceğiniz Shake Control™ (Salla ve değiştir) ve müziğinizi ismine göre değil ruh durumunuza göre organize edebileceğiniz SenseMe™ gibi birkaç yeni fonksiyonu var. En önemlisi ise, MP3 çalar ile çok zor olan, çevrimiçi olup sanatçı hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

TS: İnsanlar, mobil telefonları, video klipleri, video mesaj yollamak ve bunlar gibi şeyler için çok daha sık kullanıyorlar… Rusya, Mobile Computer’dan Zakhar, şu an çevrimiçi ve şunu öğrenmek istiyor, video kliplerini telefona yükleyebilir misiniz yoksa Internet’ten indirebilir misiniz ?

SS: Aslında ikisi de. Ayrıca memory stick kullanabilir, DVD’lerinizi çevirir ve telefonunuzda izleyebilirsiniz. Veya kendi video kliplerinizi iletebilir ya da kaydedebilirsiniz.

TS: Güney Afrika Teen Zone’dan Dominique’ten – Tom ve Andy için bir soru– Güney Afrika’daki sizing gibi DJ olmak isteyen gençlere önerileriniz var mı?

GA: Gençliğimde hiperaktiftim, duvara karşı futbol oynardım, çok sigara içerdim, sarhoş olurdum (gülüyor). Eğer bu yaşta bunu yapmak istiyorsanız çoktan netleşmiş olması gerektiğini düşünüyoruz.

TS: Best Radio için Yunanistan’dan Katia –favori gece kulübünüz dünyanın neresinde- bir iki tane belirtmeniz gerekirse?

GA: Singapur’da; The Zouk… Duvarda Andy Warhol baskıları ile, eksantrik ve fantastik adamdan, çalmak ve gitmek için çok iyi bir yer. Bir de İbiza’da pazar günleri Space. Yıllardır yerleşik yaşadığımız bir kuruluş ve oldukça eşsiz.

TS: Bulgaristan’dan bir sorumuz daha var. Go Guide’dan Radmila, özellikle Exit festivalinde yer almanızdan sonra Bulgaristan’da büyük bir fan tabanınız var –öncelikle orada çalmaktan memnun kaldınız mı?

GA: Çok parlaktı, heyecan vericiydi. Katıldığım festivallerin en iyilerinden biriydi. Sanki 15.000 İngiliz oraya gidiyor gibiydi. Prodigy ile Robert Plant arasında çaldık. Muhteşem bir kalabalık, heyecan verici bir sürükleniş, dünyadaki en iyi festivallerden biri.

TS: UK’dan Heart Radio’dan Jo –şarkınız “Shake that Ass”– bu müzikten ne kadar para kazandınız? Bu oldukça kişisel bir soru!

GA: Gerçekten tam olarak bilemezsiniz çünkü büyük bir potaya giriyor fakat iyi bir şey yaptığımızı söylemeliyim. Reklamı vardı, bu nedenle iyi yaptık. Reklamla iyi para yaptık denebilir.

TS: Linsey UK’da Stuff için çalışıyor ve müzik yapımınızda sizin için hangi teknolojinin paha biçilmez olduğunu soruyor, bazı muhteşem ve ilginç teknolojiler kullanıyor olmalısınız…

GA: Gerçekten gittikçe küçülüyor, aynı ekstrem multi-fonksiyonlu bu telefondaki gibi. Şu günlerde stüdyoda bir dizüstü bilgisayarda müzik yapabilirsiniz demek istiyorum. Çok daha ucuzluyor –über-stüdyoların devri şimdiden kapandı.

TS: Stefan, Bu soru Litvanya’dan Iaima’dan. Gelecekteki cep telefonları nasıl hayal ediyorsunuz? SE’de önümüzdeki birkaç yıl içinde teknolojilerin nasıl bir evrim geçireceğini olasılıkla bildiğiniz çok gizli laboratuarlarınız olduğunu biliyorum. Çok fazla bir şey söylemeyeceğinizi biliyorum fakat gidişatını nasıl görüyorsunuz?

SS: Daha önce de söylediğim gibi, her şey küçülüyor. Cep telefonlarına daha çok şey alıyorsunuz. Bu nedenle bence geleneksel olarak bugün bir mobil telefon dijital kameranın yerini tutabilir, MP3 çaların yerini alabilir. Gelecekte camcorder’ların da yerini almaya başlayacak. Olasılıkla güvenlik sistemleri, elektronik giriş sistemleri, gelecekte tüm Internet olayının büyük önemi olacağına inanıyorum. Özellikle gelecek jenerasyon için çok önemli. Genç çocuklar Internet’te büyük zaman geçiriyorlar. İşte gelecek buraya gidiyor. Ayrıca birkaç güzel şey daha geliyor –şu an bunlar hakkında size bir şey söyleyemem….

TS: Esasında, telefonun ardındaki düşünce hayatı kolaylaştırmak ve sizin için basite indirgemek.

SS: Kesinlikle, bu herkesin 24 saat cebinde olan bir cihaz, örneğin uçakta kapatmak insanlara zor geliyor. Bu onların tüm dünyaya giriş kapısı gibi. Bu nedenle bu cihaza ne eklerseniz insanlar daha çok zevk alacaktır.

TS: İsrail’den Roy sizlere soruyor. Son zamanlarda Radiohead, fanlarının ne kadar ödeyeceğine karar vermeleri için albümlerini online başlattı. Bir yönde dürüst bir şey, bundan ne çıkarıyorsunuz? Bunu yapmakla ilgili ne düşünüyorsunuz?

GA: İyi fikir. Bu bizi daha önce söylediklerimize götürüyor. Müzik endüstrisinde her gün her hafta bir şeyler değişiyor. Bazıları “Öyleyse neden bedava vermiyorsunuz?” diyebilir, fakat bu çok olumsuz da olur. Bunun içinde yer almak çok güzel, eğer yapabilseydik bu müthiş olurdu. Fakat her grup çok para kazanmıyor. Öyleyse bu ruhu almak için bir yol bulmaya gereksiniminiz var ve müziği yine de tutarlı bir seçenek yapabilirsiniz.

TS: Bunun için ne kadar ödersiniz, faizsiz?

GA: Bir Sterlin kadar! (gülüyor)

TS: Saltwater Girl, Güney Afrika’dan Samantha sevdiğim soruyu soruyor. Kahve, çay ya da sıcak çikolata?

GA: Kahve, kesinlikle espresso!

TS: Romanya’dan, Maxim dergisinin Romen versiyonu için çalışan Istvan Stefan’a soruyor. Mobil teknolojisinin önümüzdeki birkaç ay içinde müzik teknolojisini radikal olarak değiştireceğini düşünüyor musunuz?

SS: Müzik girişini kesinle daha kolaylaştıracak. Şimdi nerede olursanız olun müziğe ulaşıyorsunuz, müzik indirmek için eve gitmeyi beklemeniz gerekmiyor. Ayrıca müziği keşfedebilirsiniz, insanların nerede olurlarsa olsunlar müzik indirmeye alışmakta olduğunu düşünüyorum. İnsanlara müzik tedarik etmeleri ve satın almaları için büyük potansiyel var. Ayrıca insanların internetten telefonlarına bir şey indirmek için para ödemeye daha istekli olduğunu görüyorum. Bu telefonda olduğunda, melodi, servis veya içerikler olabilir.

TS: Son soru, gerçekten güzel bir soru, Stefan için, bayan alıcılar için bu telefonda en çekici özelliklerin neler olduğunu düşünüyorsunuz? Çoğu zaman, kızlar teknolojiden biraz korkar...

SS: Kullanması çok kolay, asla komplike değil. Kullanımı kolay yapmak konusunda çok gayret ettik. Özellikle kızlar için çabuk olmalı, kullanımı kolay ve sezgisel olmalı. Küçük, cebe sığar ve şık.

0 Comments: