26 Ekim 2007 Cuma

Mybook’a üye olunuz lütfen!


Eli kalem tutup da hakkında iki satır yazmayanın kalmadığı bir site oldu Facebook… Ben, sevgilim, eski sevgilim, sevgilimin eski sevgilisi, ilkokul arkadaşlarımdan tutun da gelmiş geçmiş tüm patronlarıma kadar tanıdığım herkesin üye olduğu bir cemaat oluverdi burası. Hatta bir arkadaşım tüm ısrarlara rağmen siteye üye olmadığı için ‘ona Facebook’ta delicesine ihtiyacım’ olduğuna dair bir grup açtım, görünen o ki grup üyesi 500’ü bulursa o da aramıza katılacak, şartı bu! Gün itibarıyla 158 üyeye ulaştık henüz acınacak durumdayız! Sonra bir de Hatebook çıktı. Facebook’a kıl olanlara, agresif ve amiyane tabirlere ‘terso’lara göre! Facebook’ta ilkokul arkadaşını arayanların yerine intikam peşinde olanlar, hoşlanmadıkları kişileri listeleyenler var. Bu da hoş hatta parlak bir fikir ya da ne bileyim yararlı bir hizmet olabilir… Tüm bu sanal cemaat bilgilerini alıp, allayıp pullayıp kafama göre derliyorum ve herkesin kendi ‘mybook’u olabilsin istiyorum, olmaz mı? Mesela benim ‘mybook’umda profil takipçisi olsun! Başka birtakım sanal cemaat sitelerinde var, facebook’ta yok. Kim benim profilime bakmış, ne zaman bakmış, arkadaşlarım arasında gezip casusçuluk oynamış mı filan hepsini göstersin. Ama benimkiler gizli kalsın mümkünse? E, bu benim ‘mybook’um olduğuna göre kuralları koymam serbest! Sonra, madem böyle bir sitenin sahibiyim para da kazanayım. Ama bunun için google gibi sitelerin yardımına muhtaç olmayayım. Arkadaş listeme eklediğim her bir kelle fotoğrafı için trink, banka hesabıma arkadaşlık sistemine giriş bedeli yatsın! Ayrıca içinde bulunduğum grup fotoğraflarında da aynı sisteme tabi tutabileyim arkadaşlarımı! Bencilce mi? En azından çalınan zamanımı ek gelire bağlamış olurum… Daha sinsice niyetlerim de var ama neyse. Peki sizin ‘mybook’unuzda neler olsa sanal cemaate daha sıkı bağlanırsınız acaba?

Nefis bir geri dönüş


1990’ların ortasında; elektronik müziğin en hüzünlüsü, en depresifi ve en melankoliğinin hepimizin üzerinde ağır bir etki bıraktığını unutmadık! Yani Portishead’i… Beth Gibbons’un vokali tabiri caizse damardan etkiledi, bu tür müzikle haşir neşir olan herkesi. Trip-hop’ın sahiden de trip yaratan karanlığı ve saykodelik tınılarla birleşen alternatif gitarın ağırlığıyla pek bir mutlu mesut olmuştuk. 97 çıkışlı grupla aynı adlı albümden sonra bir canlı New York konseri albüm olarak yayınlanmıştı, o kadar… Portishead’in uzun süreli ayrılığı bitiyor, yeni albüm yolda olduğu haberleri geliyor, meraklısının bilgisine…

Girl ve boy band’lerin süper, mega ama çok sıkıcı geri dönüşleri!



Tüm dünyada popüler müziğin ziyadesiyle tutan bir pazarlama başarısı örneği ‘girl band’ ve ‘boy band’ler. Yani birbirinden çekici, şirin ve kısmen de yetenekli genç kız ya da erkekleri bir araya getirecek, onlara şarkılar ezberletecek, başarılı bir prodüktörle çalışıp altyapıları hazır edeceksin sonra da tüm dünya gençliğine yaldızlı paket program olarak, büyük bir şovla armağan edeceksin. Peki, tamam harika! Ama bir New Kids On The Block (NKOTB), Back Street Boys, 'N Sync, Blue, Spice Girls, Sugar Pussycat Dolls, Take That ve Destiny's Child olmak, en azından bir arada kalmak kolay değil. Eh haliyle vakti gelince zamana teslim olup dağılmak da normal. Buraya kadar tamam ama dönem dönem, bir zamanlar büyük sükse yapmış grupların eski işlerini yamalayıp altına da iki yeni şarkı atıp yeniden fırına vermek çok eski bir şey artık. Yani Spice Girls ilk ortaya çıktığında fırtınalar kopartmış olabilir ama artık onların formülü işlemiyor. Bir dönem bu gruplarda yer alıp da solo kariyerleri alıp başını gidenler çok daha başarılı. Örnek; Robbie Williams, Beyonce, Justin Timberlake, Donnie Wahlberg… Müzik ya da sinema kariyerleri böyle yalnız ve gururlu olarak daha çekilir değil mi? Eh şimdi Take That tekrar el ele verdi (Robbie Williams tabii ki olaya dahil bile olmadı), Spice Girls’in ‘Greatest Hits’ albümü yayınlanıyor ya da Back Street Boys’un ‘Never Gone’ (Asla Gitmedi) albümünün üzerine ‘Unbreakable’ (Kırılmayan) isimli yenisi yayınladı diye; 90’larda yarattıkları etki kendini yineleyecek mi? Hiç sanmam. Ha tabii, albümleri yine on binler sattı diye lanse edilecek, yine konserleri dolacak… Peki ya 2000’li yılların cingöz gençleri aynı formülün üstüne cila atılmış halini yutacak mı? Kim bilir… O halde biz gelmiş geçmiş en nefis boy band(!) olan Beatles’ı dinlemeye devam edelim!!! Bunca yıl sonra varsa hâlâ onlardan hayır var.

Akbank Caz’da Küba’dan bir yetenek

Küba’nın en yetenekli ve geleceği parlak yeni kuşak müzisyeni Roberto Fonseca bu gece CRR’de Akbank 17. Caz Festivali kapsamında sahnede olacak. Bu genç piyanist Afro-Cuban, Brazilian jazz ve geleneksel Küba standartları arasında, yeteneğinin büyülü etkisiyle dinleyicisini esir ediyor.

Phonem’imiz yine geldi!

Minimal, gösterişsiz ama kendi içinde özel bir festival Phonem by Miller… Yıllar içinde Lali Puna’dan Four Tet’e, The Notwist’ten Amon Tobin’e kadar hatırı sayılır sağlam ve sevdiğimiz elektronik müzik topluluklarını izledik. Bu sene Gang Of Four, Devendra Banhart gibi alternatif isimlerinin ağırlıkta olduğu organizasyonda ayrıca Au Revoir Simone’dan Datarock gibi elektronik müzik kökenli isimler de takip edilecek. ‘Kim ki o’ ve ‘Bedük’ gibi Türk grupların da dahil olduğu yirmiye yakın ismin yer alacağı organizasyon 1-10 Kasım tarihleri arasında Babylon, Dirty, Santralistanbul ve garajistanbul gibi mekanlarda takip edilecek festivalin yaratıcıları İKSV ve Kod Müzik.


Bir tuhaf DJ!

Dünyaca ünlü bir DJ’in, işe adım atışının nedeni: ‘Partilerde insanlar neden dans etmiyor?’ sorusuna yanıt aramak için olursa sonuç Thomas Schumacher gibi olur! Bu soruyu cevaplamak için DJ’liğe soyunan ve kısa zamanda Alman elektronik dünyasının göz bebeği olan Thomas Schumacher, bu gece Indigo’nun DJ kabininde olacak.


Echoes, Silence, Patience&Grace/Foo Fighters/SONY BMG

Yaptıkları her bir albümü arşivlik olarak değerlendirdiğimiz; vokalde Dave Grohl, basta Nate Mendel, bateride Taylor Hawkins ve gitarda Chris Shiflett ile gelmiş geçmiş en vurucu rock gruplarından Foo Fighters’dan 6. stüdyo albümü… 12 şarkıdan oluşan bu yeni albümde de Foo Fighters’ın tadını sonuna kadar alacaksınız!